Fuarı çok başarılı geçiren firma üç yıl sonraki fuar için şimdiden yerini ayırttı.
Sanem Matbaacılık Interpack 2017’de karton bardak, kase ve tabakları ile fuarda yoğun ilgi gördü. Sanem Matbaacılık Genel Müdürü Yaşar Alıçlı yüksek kapasite ve düşük maliyet ile ürettikleri bardak, kase ve tabakların kalitesi ile büyük ilgi gördüğünü ve ilk iki günde fuar hedeflerine ulaşan bağlantılar kurduklarını açıkladı.
Yaşar Alıçlı Matbaa Haber’in sorularını yanıtladı.
Siz fuara milli katılım içinde değil, münferit olarak katıldınız; organizasyon ve fuarın performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Biz ihracatçılar Birliği’ne hem doğrudan hem de Ambalaj Sanayicileri Derneği vasıtası ile müracaat ettik, yer olmadığını söylediler. Daha sonra bu standı aldık. İstediğimiz yer 9. Salon’daydı orası olmayınca fuar organizasyonunun bize kötü yer verdiğini düşündük ve buraya ümitsiz geldik. Hiç değilse müşterilerimizle görüşelim diye gelmeden 4 bin mail yolladık ama fuar beklentilerimizin üzerinde geçti, çok iyi ziyaretçiler geldi ve hedeflerimize 2 günde ulaştık. Ziyaretçi sayısının bu kadar yüksek olmasını beklemiyorduk. Bu demek değil ki bizim işin Avrupa’daki toptancılarının hepsi geldi. Ziyaretçilerimizin dışında da çok büyük bir toptancı kesim var. Onlara da zamanla ulaşacağız.
Messe Düsseldorf’tan bir sonraki fuar için çift cepheli bir yer istedik. Üç yıl sonra bu fuar ile birlikte Drupa fuarı da var. Drupa’da biz yine 7. salondaki standımızda yer alacağız. Ama ikisi üst üste geliyor. Nasıl çözülecek bilmiyorum. Belki fuar tarihlerinde bir değişikliğe gidilebilir.
“Bardaklara büyük ilgi var”
Burada sizi değişik ürünlerle bulduk. Bu ürünleri bize de tanıtır mısınız, ziyaretçiler en çok hangi ürünlere ilgi gösterdiler?
Bardaklara büyük ilgi var. Türkiye’deki bardak talebi ile Avrupa’daki farklı oluyor. Bizde daha ziyade 250 mililitrenin altındaki küçük bardaklar kullanılıyor. Fiyat düşsün diye 5-5,5 gramlık ince kağıt kullanılıyor. Burada 250 ml üzeri bardaklar talep ediliyor ve kağıtta 7,5 gramın altındakini kabul etmiyorlar.
Sanem üç çeşit bardak üretiyor; tek cidarlı, çift cidarlı ve Ripple. Çift cidarlı bardağı Ankara’da tek biz yapıyoruz; İstanbul’da yapan bir kaç firma var. Ripple bardakların da Türkiye’de iki üreticisi bulunuyor. Bakir bir alan; bunun nedeni de boyutun büyük olması ve maliyetin biraz daha yüksek olması. Türkiye’de herkes işin ucuzuna kaçıyor. Ayrıca bu işi yapmak için bir birikim lazım. Öyle malzemeyi alayım, yapayım diyerek olmuyor. Daha yüksek katma değerli malzeme kullanılıyor.
Müşteriye özel baskılı bardak dışında poliüretan malzemelerden üretilmiş kaplarımız var.
Bunlardan ilki; üç ayrı ölçüde ürettiğimiz döner kutuları. İkincisi tabanı dikdörtgen olan kutular. Üçüncüsü de çorba kasesi olarak adlandırdığımız ama yalnızca çorba için değil salata, makarna, meyve, döner üzeri pilav gibi yiyecekler için de kullanılan bir ürün.
Dönerin anayurdu Türkiye olmasına rağmen döner kutusu bizde kullanılmıyor. Öte yandan çorbanın anavatanı Avrupa, Avrupa’da da çorba kasesi kullanılmıyor. Türkiye’de çorba kasesi daha çok kullanılıyor, Avrupa’da da döner kutusu daha çok kullanılıyor.
Bizim bu üretimimiz tamamen entegre oldu. Bu kaselerin hem plastik hem de kartonunu yapıyoruz ayrıca kapağını da üretiyoruz. Üzerine polietilen sıvıyor, hem şekil veriyoruz hem de diğer aksesuarlarını; tabağından kaşığına, tepsisine, ihtiyaç duyulan ne varsa onları da yapıyoruz.
Şimdi baklava kutularında değişiklik yapmaya çalışıyoruz. Baklavanın içindeki şerbetin dışarı sızmaması lazım. Bunu yaptık. Ayrıca pencereli de olması lazım ki kutuyu açmadan içi görülsün ve kaymaklı mı, fıstıklı mı anlaşılsın.
Ayrıca öğle yemeği için ‘lunch box’ yapıyoruz. Bunların Mikrodalga fırına uygun olanlarını da yapmaya başlayacağız.
“Yeni bir ürün olarak tabak üretimine giriyoruz”
Yeni bir ürün olarak tabak üretimine giriyoruz. Türkiye’de bu tabaklar cafcaflı desenlerle basılıyor. Oysa mürekkebin gıdaya bulaşmaması lazım. Tabaklara belki çok narin, ince bir şey basılabilir.
Bizim yapmak istediğimiz tabakları iki tür kalınlıkta, baskısız, özel talep olursa baskılı üretmek. Bunu çok ucuza satılır hale getireceğiz. Tek kullanımlık, hijyenik ve ucuz bu tabaklar her alanda, örn. düğünlerde kuru pasta koymak için, kermeslerde, davetlerde kullanılabilecek. Ayrıca ıslak pasta için bariyerlisini de yapacağız. Bu alanda yüksek kapasiteye sahibiz.
“Diğer işlerimiz devam ediyor”
Bu ürünlere bakarak Sanem biraz yön değiştirdi diyebilir miyiz?
Diğer işlerimiz devam ediyor. Her fuarda o fuara uygun ürünlerimizi sergiliyoruz. Birkaç ay önce Paperworld fuarında spirallerimizi ve çanta saplarımızı sergiledik. Ben spiral işine başladığımda Türkiye’deki defterlerin tümü tel spiralden üretiliyordu. Şimdi tel spiral ile üretilen defter sayısı çok azaldı. Bizim o makinelerimizin hepsi çalışır vaziyette duruyor. Şimdi defterlerde ağırlıklı olarak helezon kullanılıyor. Biz helezon da üretiyoruz, hatta PVC ve PET’ten üretiyoruz. Türkiye’de bizden başka PETten üreten yok. PET daha parlak ve insan sağlığı için daha iyi.
Burada sergilediğimiz ürünlerimizle defter piyasasından kaybettiğimiz pazarı ve kapasiteyi yerine koymayı hedefliyoruz.
Bu noktada bir boşluk görmüş olmalısınız. Türk piyasasında bu alanda durum nedir?
Bu sektör çok zayıf bir sektör. Bilinç hiç yok. Örneğin bardakların ölçü değerinde İngiliz hacim ölçüsü oz kullanılıyor. Oysa Türkiye’de kimse oz’un ne olduğunu bilmiyor. Bazen bardakların altına bu ölçüler yazılmış oluyor ama bazıları bunu bardak numarası sanıyor. Bunun doğrularını bilimsel olarak ortaya koymak lazım. Ben burada ölçüyü oz olarak bilenle oz, mililitre olarak bilenle milimetre olarak konuşuyorum. Bardakçılar malzeme ile test yapmadan, makinelerini tanımadan üretim yapıyor sonra piyasayı dolandırıp batıyorlar.