Açılış ve ilk dört oturumu İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen sempozyumun teması ‘dijital dönüşüm’ olarak belirlenmişti.
6. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu, 1-3 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul’da ‘Dijital Dönüşüm’ temasıyla gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış ve ilk oturumları İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki Rektörlük Binası’nda yapıldı. Sempozyumun sonraki oturumları 2-3 Kasım günlerinde TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Sempozyumun açış konuşmaları, Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Köse, Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) Başkanı Sadettin Kaşıkırık, Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı M. Zeki Sarıbekir, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Basım, Yayın Sanayi Grubu Başkanı Zekeriya Acar, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmuk Ak ve İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın tarafından gerçekleştirildi.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Köse, iki yıl önce ‘Dijital Dönüşüm’ olarak belirledikleri sempozyum temasının bu yıl üniversitelerin yeni eğitim – öğretim yılının dijital dönüşüm yılı olarak ilan edilmesiyle ne kadar isabetli bir seçim olduğunu görmenin sevincini dile getirdiği konuşmasında, Sempozyum hakkında bilgi verdi. Sempozyum, gönderilen 128 bildiriden Hakem Kurulu’ndan geçen 82’si sözlü, 12’si poster ve biri sanal sunum şeklinde 95 bildiri ve yedi çağrılı konuşmacı ile gerçekleştirildi.
“BASEV’in 25 yıllık bilgi birikimini sektördeki arkadaşlarımızla paylaşıyoruz” diyen BASEV Başkanı Sadettin Kaşıkırık, diğer sektör dernekleriyle tek çatı altında yeni projeler üretecek konuma geldiklerine inancını vurguluyor. Sanayinin ve üniversitelerin aynı projelerde birlikte yer almasının ve aynı bakış açısını paylaşmasının sektör adına ileriye yönelik değer katacağını kaydeden Kaşıkırık, ekliyor. “Baskı teknikleri değişiyor, baskı altı malzemeleri değişiyor; değişmeyen şey baskıdır. Baskı kullanıldığı yerlerde değer yaratabilmiş mi, katkı sağlamış mı, nerelerde bu katkıyı sağlamaya devam edebilir, önemli olan budur.”
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı M. Zeki Sarıbekir, ambalaj ihracatında dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, “Daha çok ülkeye ambalaj ürünü satmalıyız, ürettiğimizin en az yarısını ihraç etmeliyiz” diyor ve ekliyor. “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023’te 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve 10 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşacağımıza inanıyorum.” Sarıbekir, bu yıldan başlayarak, Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nın yapıldığı haftayı “ASD Ambalaj Haftası” olarak kutlayacaklarını belirtiyor ve Ambalaj Ayyıldızları Yarışması ve uluslararası yarışmalar ile Türkiye’nin ambalaj sektörünün geldiği noktayı dünyaya göstermeye devam edeceklerini kaydediyor. ASD 2019’da ASD Ambalaj Kongresi düzenleyecek.
İSO Basım, Yayın Sanayi Grubu Başkanı Zekeriya Acar, tipodan ofsete geçişe ilişkin anılarını paylaştıktan sonra, “Teknolojiyi takip etmek gerekiyor ve teknoloji eğitimli insan istiyor” diyor ve basım işletmeleri, meslek liseleri, üniversiteler, STK’lar ve sanayi arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. “Sadece okullarda aldığımız eğitim ile yetinmemeliyiz” diyen Acar, teknolojinin sürekli gelişip değiştiğini ve ömür boyu öğrenmenin şart olduğunu vurguluyor ve STK’lar ile sanayinin ve okulların iş birliği olmadan meslek eğitiminin mümkün olmayacağını ekliyor.
İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, “Artık akıllı teknolojiler, akıllı kağıtlar ve akıllı baskılar var” diyor ve şöyle devam ediyor. “Sempozyum açılmadan önce sivil toplum kuruluşlarının çok değerli başkanları ve rektörümüzle birlikte çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik ve sektörün ihtiyacı olan daha kalifiye insanları yetiştirmik için bizim de destekleyebileceğimiz birtakım eğitim programları oluşturma kararını aldık. Belki bir yüksek lisans programıyla başlayarak, daha sonra da baskı teknolojilerinde bir mühendislik çatısı altında eğitim verilebilecek, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’nın ev sahipliği ve öncülük yapacağı bir programın temellerini bu sabah atmış olduk.”
İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak da Ekim’de en yüksek rakamlara ulaşan ihracata etiket ve ambalaj sektörlerinin ihracata yaptıkları katkılara vurgu yaptığı konuşmasında, ürünleri daha dayanıklı, kaliteli yapabilmek için eğitim anlamında nasıl katkıda bulunabileceklerinin gayretleri içerisinde olduklarını ifade ediyor.
Baskının geleceğini dijital, dijitalin geleceğini ise inkjet baskı temsil ediyor. Sempozyumun ‘Dijital Dönüşüm’ temasına uygun olarak, ilk gün ağırlıklı olarak inkjet baskıya ayrılmıştı.
Dijitalleşmeyi, “Yeni iş modelleri geliştirmek; dijital teknolojilerle şirket kaynaklarını birleştirerek benzersiz müşteri deneyimleri oluşturmak, yeni ürün ve hizmetler bulmak ve şirket kaynaklarını çok daha verimli kullanmak için teknolojiyi bu kaynaklara uygulamak” şeklinde tanımlayan Mimaki Eurasia Genel Müdürü Arjen Evertse, doğru dijital stratejiyi şöyle açıklıyor:
“Şirketlerin dijital çağda başarılı olabilmeleri için bazı kabiliyetlerini geliştirmeleri gerekir. Dijital dönüşümün üç boyutu bulunmalı:
1. Dijital stratejiyle şirketlerin kurumsal stratejilerini ve stratejik amaçlarını bütünleştirmek ve yeni iş modellerini hayata geçirmek.
2. Dijitalleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmak ve müşteriye yönelik faaliyetleri yeniden yapılandırmak.
3. İç operasyonları ve operasyonlar içindeki iş birliğini dijitalleştirmek, dijital operasyonlara geçmek.
Bu üç adım baskı sektörü için de geçerlidir. Sadece dijital operasyonu gerçekleştirmek verimliliği arttırabilir ama büyüme için yetmez. Bu üç adım tamamlandığında hem verimlilik artar hem de büyüme gerçekleşir.”
Arjet Evertse, Türkiye’de ikinci adımın ihmal edildiğini, şirketlerin dijital teknolojiler kullanan geleneksel şirketler olmaktan kurtulamadıklarını vurguluyor. Evertse, dijital baskı yatırımları konusunda en önemli tereddüt konularından biri olan mürekkep maliyetlerine de farklı bir açıdan bakıyor; “Konvansiyonel baskıda zaten mürekkebin yarısı makine temizlerken, baskıya hazırlanırken, ayar yaparken çöpe gidiyor. Dijital baskıda herhangi bir ayar olmadığından, mürekkebin % 99,9’u baskıda kullanılıyor” diyor.
HLM Danışmanlık kurucusu H. Kayhan Gürhan, konuşmasında olumlu yönlere odaklanma üzerinde durdu. Gürhan’a göre geleceği düşünürken kaygı yerine değerler, yargı yerine bilgi, ön yargı yerine deneyim, korku yerine fırsat, mutsuzluk yerine merak, güvensizlik yerine umut, varsayım yerine güven ve genelleme yerine araştırma ikame edilmeli.
İki çağrılı konuşmacı, inkjet baskı konusunda dünya çapında konferanslar ve eğitimler düzenleyen, danışmanlık hizmetleri veren Information Management Institute (IMI) Europe Genel Müdürü Tim Philips ve önde gelen uluslararası endüstriyel baskı fuarı In Print Show ve Pure Digital fuarlarını düzenleyen FM Brooks kurucu ortağı Marcus Timson, endüstriyel baskı (ambalaj ve etiket, dekorasyon, tekstil) konusunda beklentiler, teknolojiler, eğilimler üzerinde durdular, inkjet baskı pazarındaki gelişmelere ilişkin rakamlar verdiler.
Elektroser A.Ş. Genel Müdürü Öncü Güyer, sektörün ezici çoğunluğunun toplam maliyet hakkında fikri olmadığını belirterek, hepsi aynı işi yapan, benzer yapıdaki işletmelerin birleşmeye ve değişime kapalı olmaları üzerinde durdu. Müşterinin müşterisine satış yaklaşımını benimsemek, baskı tedarikçiliğinden pazarlama ve lojistik tedarikçiliğine geçiş, organizasyonel değişiklikleri hayata geçirmek (mavi yakalıdan beyaz yakalıya geçiş); Öncü Güyer’in değişim için vurguladığı zorunluluklar. Güyer, “Dijitalleşebilen her şey dijitalleşecektir. Bunun önünde kimsenin durma şansı yok” diye ekliyor.
Fujifilm Türkiye Endüstriyel Baskı ve İş Geliştirme Müdürü Kerem Ege, 2000 yılında kârlılığının % 70’ini fotoğrafla ilgili işlerinden sağlayan Fujifilm’in dijital teknolojilerin etkisiyle farklı alanlara yatırım yaparak, fotoğrafın işinin küçük bir bölümünü oluşturduğu bir teknoloji şirketine dönüşümünü anlatarak başladığı konuşmasında, verimlilik hesabına ilişkin bir tablo sundu. Tabloda 3 milyon liralık yatırım yapılan bir makineye çalışmadığı her saat için 337 TL ödendiğini gösteren Ege, tirajların düşmesinin makinelerin çalışma verimliliğini düşüreceğini vurguluyor. Değişik işler için ofset ve Jet Press 720S inkjet baskı makinesinin verimlilik ve fire yönünden kıyaslamalarını yapan Ege, “Sekiz saatlik bir vardiya sonunda aynı işler için ofsette verilen fire, Jet Press 720’nin toplam baskı sayısından fazladır” diyor ve en yüksek maliyet unsuru kağıt dahil, işletmelerin maliyetlerini ciddi olarak gözden geçirmeleri gerektiğini ekliyor.
İkinci ve üçüncü gün oturumları Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde iki ayrı salonda gerçekleştirilen 6. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu’nda 20 oturumda, yerli ve yabancı akademisyenler tarafından 95 bildiri sunuldu.
“Basım Sektörü ve Endüstri 4.0” ana teması ile basım, yayıncılık ve ambalaj sektörlerinin beyaz ve mavi yaka çalışan, akademisyen, tedarikçi ve diğer tüm taraflarını bir araya getirmeyi amaçlayan sempozyum süresince, Rektörlük Binası girişinde 52 eserin sergilendiği ‘Zamansız’ ve Büyükçekmece Yerleşkesi’nde 91 eserin sergilendiği ‘Sonsuzluk’ adlı iki karma sergi de düzenlendi.