Bir Ricoh Pro C9100 (Andromeda) ve siyah beyaz Ricoh Pro 8210s dijital baskı makineleri alan firma istenilen adette hem renkli hem siyah beyaz kitap üretiyor.
(İstanbul) İkitelli’de yayın sektöründe faaliyet gösteren Erkam Yayınları ile birlikte İstanbul’un önemli yayıncılarına hizmet veren Erkam Matbaası, dijital kitap üretimine yönelik ilk yatırımında Ricoh’u tercih etti. Erkam Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. yöneticisi Doğan Gökmen ile son yatırımları ve projeleri hakkında görüştük.
Şirketiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Erkam Matbaası, tabanında Erkam Yayınları olan, yayıncılıktan gelen bir firma. 1996 yılında çok sayıda matbaa ile çalışmaktan kaynaklı, baskı işlerimizi tek çatı altında toplamak amacıyla bir matbaayı devraldık. Matbaanın teknolojisini on yaşa indirdik. Sonra her sene makineleri yenileyerek, gerek sıfır makineler gerek ikinci el makineler alarak, makine parkını belirli bir yaşın altında tutmaya çalıştık.
Kitap ve dergi ağırlıklı çalışan bir matbaayız. Kitabın ve derginin her çeşidini üretiyoruz. Prestij kitaplarından tel dikişli dergilere kadar her türlü üretime sahibiz. Gerek baskı gerek cilt atölyemizde hepsi tam otomatik makinelerimiz var. Grafik – tasarım bölümümüzde önemli bir ön hazırlık kadromuz var.
CtP – CTcP makinelerimizle işleri hızlandırıyor ve kalitesini yükseltiyoruz. Ama yeni trendde dijitale doğru bir kayma var. Kendimiz de yayıncı olduğumuzdan bunu çok yakından takip ediyoruz. Yeni baskı makinesi yatırımında dijitalden başkasını düşünmüyoruz ama sonlandırma makinelerinde yeni yatırımlar olabilir. Şu anda baskı makinelerimizin hepsi Manroland markalı. Bir adet 70 x 100 beş renk, bir adet 70 x 100 dört renk ve iki adet 70 x 100 çift renk ofset baskı makinemiz var. Bir de 50 x 70 çift renk makinemiz var. Baskı sonrasında otomatik sert kapak, otomatik Amerikan cilt, iplik dikiş, tel dikiş makineleri ve bunları besleyen yaldız baskı makineleri, kırım – katlama makinelerimiz de mevcut. Cilt hatlarımız Müller Martini ağırlıklı ve Amerikan cilt hattımız Wohlenberg.
“Az satan kitaplar baskıdan kalksın istemiyoruz”
Andromeda yatırımı ihtiyacı nasıl doğdu?
İstanbul’daki büyük yayınevlerinden oluşan önemli bir müşteri portföyümüz var. Son gelinen noktada kitap tirajlarının düştüğü ve az satan kitapların baskıdan kalktığı gibi bir yaklaşımı fark ettik ve bu yaklaşımı tolere edebilmek için bir dijital yatırımı öngördük. Az tirajlı kitaplar baskı olarak piyasadan kalkmasın ve satışı devam etsin istedik; çünkü bunların arasında kaynak kitaplar ve temel eserler de var. Yayıncıların en az 500 veya 1000 satmayan kitabı bastırmama gibi bir eğilimleri var ama dijital 50 veya 100 adet de basıyor. Biz şimdi ciltli kitapları dijitalde basıyor ve Amerikan ciltli olarak üretiyoruz. Sattıkça basıyoruz.
Dijital baskı makinesi yatırımına karar verince yurt dışına çıktık ve önemli araştırmalar yaptık. Bir çok marka ile baskı testleri yaptık. Tüm matbaa baskılarını, selofanlı, spot laklı, ciltli olarak yan yana koyarak karşılaştırdık ve testten geçirdik; bunun yanında fiyatı ve ödeme şartlarını da göz önünde bulundurduk ve bu konuda Ricoh bize yardımcı oldu. Matbaa baskısına en yakın olan Ricoh markasında karar kıldık. Bir Ricoh Pro C9100 (Andromeda) ve siyah beyaz Ricoh Pro 8210s dijital baskı makineleri aldık. Hem renkli hem siyah beyaz kitap üretiyoruz. Baskı sonrasında tek adet ya da 50 – 100 adetler için dijitale uygun masa üstü sonlandırma çözümlerini kullanıyoruz; 200 ve üstü adetler için de zaten konvansiyonel cilt sistemlerimiz var.
Dijital için aynı anda farklı sayfa sayısında ve ebatta kitapları ciltleyebilen otomatik akıllı cilt sistemlerine yatırımı düşündünüz mü?
Luzern’de yapılan Hunkeler Innovationdays etkinliğinde tüm sonlandırma sistemlerini inceledim. Daha çok bobinden çalışan sistemlere uygun o sistemlerde tek tek adetler de farklı ebatlar da işlenebiliyor. Yayıncılıkta “Siparişe göre üretim” diye bir tarz var. Bu yaklaşımı getiren firmalar dünyanın çeşitli yerlerinde merkezler kuruyor ve siparişler üretiyorlar. O noktada bu tarz bir yatırım önemli. Ama Türkiye buna henüz hazır değil.
Üretimde sizi bunaltan bir düşük adetli sipariş yoğunluğu olmadığını mı kastediyorsunuz?
Evet. O bir tercih, onun için çok ciddi bir yatırım yapmanız gerekiyor. En az 100 bin çeşit kitabınız olmalı ki o yatırımı normalleştirebilsin. Büyük yayınevleri bu portföyü oluşturuyorlar ve siparişe göre günlük üretimler yapıyorlar. Bizde de siparişe göre üretim yapanlar var ama 100 – 200 adetlerde üretim yapıyorlar. Dijital – ofset başabaş noktaları 300 – 500 adetler seviyesinde. Rulo dijital baskıya geçtiğiniz zaman bu noktalar 1500 – 2000 adetlere çıkıyor ama ilk yatırım bedelleri Türkiye şartları için çok yüksek.
Kalitelerini nasıl buluyorsunuz?
Dijital; kalitede ofseti yakalamış, çok konforlu, az elemanlı, yüksek kalitede ve çok çabuk iş üretiyor ama bu yüksek kapasiteli rulo sistemlere yatırımların verimli olması için arkası çok yığılmış, hiç durmayan düşük tirajlı sipariş akışı olmalı. Amortisman maliyetleri yüksek.
Gelecek için ne düşünüyorsunuz?
Gelecek için tasarılarımız, elimizdeki ofset makineleri yavaş yavaş elden çıkarıp dijitale dönüştürmek, inkjet baskı üniteleriyle yenilemek.
Sonlandırmalar yerinde kalacak. Ofsette ve dijitalde grafik – tasarım süreçleri aynı; baskı aşamasına gelince ofsette kalıp, makinede mürekkep ve diğer ayarlar, kalıp ve iş değiştirme süreçleri, sonlandırmada formaların tek tek kırılması, harmanlanması ve ciltlenmesi hem personel hem de zaman ve maliyet getiriyor. Dijital inkjette boyalı kıyafetli çalışanlar yok; boyaları tüpe koymuş, makine temizliği farklı, temiz bir çalışma ortamı var ve bu konforun bedeli olarak ofsetten belki % 25 daha yüksek satın alma maliyeti var. Ama başka artıları da var. Dijital bir iş takip programı sunuyor, raporlamalar yapabiliyor. İş programını kendisi yapıyor, işi kontrol ediyor. Luzern’de milimetrenin 0.3’üne kadar boyutları kontrol edebilen sistemler sergilendi. Bunlar çok sağlıklı gelişmeler fakat Türkiye’de ne yayıncı ne de matbaacı bu konforun bedelini ödemeye henüz hazır değil.
Beklentimiz dijital ekipman üreticilerinin maliyetlerini Türkiye şartlarına uygun hale getirmeleri. Maliyetlerimiz ekipman ve ham madde tarafında Batı ile aynı ama satarken onlar 100 avroya, biz 100 liraya satabiliyoruz. Belki buna zamanla alışacağız.
Erkam Matbaası, 52 dilde, sayıları gittikçe artan kitapların üretimini yapıyor
Kitap tirajları düşüyor; kitap çeşitliliğinde durum nedir?
Biz dünya çapında 52 dilde kitap üretiyoruz. Hem bizim hem de çalıştığımız yayınevlerinin kitap sayıları artıyor. Türkiye’de dövizin ani yükselişi, seçimler gibi gelişmeler işleri etkiledi ama genelde kitap satışlarında bir artış var.
Kaç çalışanınız var?
Toplam 80 kişi çalışıyor; 50’si matbaada, 30’u yayınevinde. Dijitale geçildiğinde bu sayı düşecektir.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Önümüzdeki yıl drupa 2020 fuarını görmek istiyoruz. Dijital sistemlerin üretimleri düşük. Üretimleri artarsa, maliyetleri de belirli bir noktaya gelirse, Türkiye’de dijital yatırımlar artacaktır. Gerçi fuarların eski önemi kalmadı, herkes kendi üretimini farklı etkinliklerle tanıtıyor ama herkes büyük kozunu drupa’ya saklıyordur; orada neler olacağını görmek gerekir diye düşünüyorum.