Afşar Medya Matbaacılık A.Ş. şahıs şirketinden anonim şirkete dönüşürken, makine parkına dijital baskıyı da ilave etti. Ostim’deki yeni yerinde değişime ve büyümeye odaklanan firma, yan kuruluşu matbuu.com ile katıldığı Drupa 2016 sonrasında dış pazarları da hedefliyor.
(Ankara) Eski adıyla Afşar Matbaacılık, yeni adıyla Afşar Medya Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş., AFS Medya Grubunun ana şirketi olarak medya alanında büyümeye devam ediyor. Grubun internet matbaacılığı, baskı noktaları medya ve organizasyon alanlarında da birbirini besleyen ve büyümeyi tetikleyen şirketleri ve işleri var. İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde Ağaç İşleri Sanayi Sitesi’nden Ostim’e taşınan ve yatırımlarını sürdüren şirketin son durumunu ve yatırımlarını, Afşar Medya Matbaacılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Muhlis Afşar ile görüştük.
Matbaacılığa nasıl başladınız? Bugüne nasıl geldiniz, kısaca özetler misiniz?
Matbaacılığa 1973 yılında başladım. 1983 yılında Maltepe’de Alemdar Pasajı’nda Afşar Matbaacılık’ı kurduk. Şimdi ise Ostim, 1424. Sokak’ta 6000 mekre kare bir yer satın aldık operasyonu ve üretimi buradan yönetiyoruz
Yeni yerinize yeni makine kurdunuz mu?
Yeni yerimiz ile birlikte bir Roland 704 baskı makinası aldık.
Ayrıca internet ve şubelerimizden gelen hızlı baskı işleri için de bir dijital matbaa kurduk.
Sektörde yoğun bir rekabet olmasına rağmen, siz 1983 yılından bu yana yaklaşık her 10 – 12 yılda bir yer değiştirerek, istikrarlı bir büyüme sürecindesiniz. Bu büyümenin dinamikleri nelerdir? Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
Kalite, zamanında teslim, dürüstlük… Makineniz ne kadar iyi olursa olsun, makine ile iyi iş çıkarabilmek insanın elinde. İş baskı ile bitmiyor; baskı sonrası var hepsinin kaliteli yapılması lazım. İşi başından sonuna kadar iyi takip etmek gerekiyor. Takip etmezseniz bir yerde sıkıntı oluyor. Biz önce işimiz ile sonrada iletişimimiz ile bu süreçleri başarıyla tamamlamayı yıllarla tecrübe ederek sağladık. Ardından bütünleşik bir sistem ile 1200 civarındaki sanal bayiler ve şubelerimiz aracılığı ile müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz.
Çocuklarınız da matbaada işe başlayınca matbuu.com ile internet matbaacılığına adım attınız ama görebildiğim kadarıyla işi yine geleneksel matbaacılık ile götürüyorsunuz. Sizce de matbaacılığın geleceği internette mi?
Evet geleneksel matbaacılığımızı “Baskı Noktası” markamız ile sürdürüyoruz, İnternet matbaacılığıyla birlikte.
Matbaanıza ilk bilgisayar ne zaman kurulmuştu?
Yanlış hatırlamıyorsam doksanlı yılların başlarında kuruldu. Teknoloji bir devri bitirdi, hem de önümüzü açtı. Bu ikisi bir arada nasıl oluyor? Eskiden insanlar işi verirlerdi ve ‘ne zaman alacağız’ diye sorarlardı. İşi bastırabilmek için sıraya girerlerdi. Bir matbaa bir baskı işi aldığı zaman 15 gün onunla uğraşırdı. Tipo baskıda klişe ve çizgi masrafımız olur, onlar da aynı antetli kağıtta her yıl kullanılırdı. Bir kilo mürekkep bir ay yeterdi. Masrafımız olmazdı. Herkes işiyle uğraşır, kimse kimsenin işine bakmazdı. Teknoloji hızlanınca on beş günde biten işi yarım günde bitirir olduk. Çocuklar matbaada işe başlayınca internet matbaacılığı (web-to-print) sistemini kurdular ve ben de onlara inandım. Böylece Türkiye’de ilk online matbaa olan matbuu.com projemizi hayata geçirdik.
Teknolojiyi ve fuarları takip ediyoruz. On yıl önce dijital baskıya tereddütle bakarken, bu yıl Drupa’da karşımıza 70 x 100 dijital baskı makineleri çıktı. Bilgisayardan ne gönderirseniz, bitmiş iş olarak teslim ediliyor.
Dijitalde hem makineler hem de sarf malzemeleri ucuzladıkça ofset matbaacılık yavaş yavaş azalacak. Ben matbaacılığa başladığımda Intertype dizgi sistemi olan matbaa en büyük matbaa sayılırdı ve Intertype dizgi sisteminin fiyatı Çankaya’da en lüks dairenin fiyatına bedeldi. Şimdi ofset teknolojisi de yavaş yavaş ömrünü dolduruyor. Dijital kalite olarak da % 85 – 90 ofseti yakalamış görünüyor. Belki 7 – 8 firma devasa 70 x 100 dijital baskı makineleri sergiledi. Drupa’da ofset teknolojisi sanki bir kenara itilmiş gibi görünüyordu. Zaten ofset makineler de yanlarında dijital makinelerle birlikte sergilendi.
Teknoloji matbaacıları zor durumda bıraktı. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki daha yatırımın karşılığını alamadan makine demode oluyor. İnternet matbaacılığında, bilgisayardan, internetten herkes size ulaşabiliyor. Sınırlar kalkıyor, sizi tanımayan müşterilerden de iş alabiliyorsunuz. Yurt dışından da talepler geliyor. Aynı zamanda meslektaşlarımızla rekabet yerine potansiyel oluşturmaya çalışıyoruz.
Halen hangi iş kollarında faaliyetiniz var?
Ana çatımız matbaacılık. 1983’ten bugüne matbaacılıkla geldik. Ama bugün matbaa siparişlerimizi Baskı Noktalarımız ve İnternet mağazalarımızdan alıyoruz. Çocuklarımızla birlikte farklı iş kolları oluşturduk. Kendi aramızda iş bölümü yaptık. Afşar Matbaacılık’ı bir medya şirketine dönüştürdük. Afşar Medya A.Ş. (AFS MEDYA GRUBU) olarak medya ve organizasyon alanlarında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Matbuu.com ve Baskı Noktası markasıyla da franchising vererek bu sistemleri yaymayı hedefliyoruz.
Drupa’dan aklınızda neler kaldı?
Dört yılda bir yapılan uluslararası Drupa fuarına katıldık. Herşeyden önce orada bayrağımızı dalgalandırdık. Türkiye’den meslektaşlarımız geldiler ve gurur duyduklarını söylediler. Standımızı iki kez ziyaret eden arkadaşlarımız oldu. Bu işin önde giden firmaları arasında yer almak bizi gururlandırdı. ‘Avrupa’da bu işi başaramadık, bu işi Türkiye’de nasıl başardınız’ diye soran ve fikir almak isteyenler oldu. Hindistan’dan bizi ziyaret edeceğini belirterek, sistemimizin kendi matbaasına da kurulmasını isteyen ziyaretçilerimiz oldu. Geliştirdiğimiz iş modelleri ve sistemlerin çok üst düzeyde ve kullanıcı dostu olduğunu söyleyen ziyaretçilerimiz vardı.
Stantları hızlıca gezdim. Gözüme çarpan hep dijital oldu. Dijitalde basıyorsun, yaldıza veriyorsun, klişe gerekmeden sadece baskılı alanlar ya da tek bir renk üzerine yaldız baskı yapabiliyorsun. Bir tek gümüş yaldız kullanarak, dört renk baskıya yaldız efekti verilebildiğini gördüm. Bunlar dijital ile yapılabiliyor. Amerika ve Avrupa’da baskı iş modelleri dönüşmüş durumda, sıra Türkiye’de…