Tabiat bilimci ve eğitmen Serdar Kılıç’ın stantta sergilenen bin yaşını aşkın zeytin ağacı yanında gezilerinden anekdotlar ve deneyimleri, gözlemleriyle renklendirdiği konuşmasıyla tabiat ve ağaç ile nasıl uyumlu yaşanabileceğinin ip uçlarını sundu.
Avrasya Ambalaj İstanbul 2019 – 25. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı, katılımcı ve ziyaretçi rekorları kırarken, sıra dışı bir etkinliğe de sahne oldu. Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. ziyaretçileri standındaki bin yaşını geçmiş bir zeytin ağacı altında buluşmaya ve ambalaj çözümlerini konuşmaya davet etti. Promat standında tabiat bilimci ve eğitmen Serdar Kılıç, orman ve ağaçla ilk çağlardan günümüze insanın ilişkisini konu alan, nadir ağaç dallarından çubuklarla ateş yakma gösterisiyle ve anekdotlarla renklendirdiği bir konuşma yaptı.
Hem davetli konuşmacı hem de kökleri, yaşlı gövdesi ve dallarıyla standı dolduran zeytin ağacı bu etkinliği dikkat çekici bir tanıtım gösterisi olmanın ötesine taşıyordu. Zeytin ağacı, davet yazısında belirtildiği gibi kesilmek üzere iken Promat yetkilileri tarafından kurtarılmış ve kökleriyle birlikte koruma altına alınmıştı. Bu etkinlik aynı zamanda ağaç ve orman ile ilişkimizi sürdürülebilir bir boyutta tutmamız için farkındalık yaratmayı amaçlıyordu.
Serdar Kılıç’ın uzun konuşmasının ana temasını aktardığı bir gözlemi çok iyi anlatıyor: “Tanzanya’nın en üst bölgesinde, avcı – toplayıcı olarak hayatlarını sürdüren bir topluluk yaşıyor. Yakın zamanda devletin özel izniyle bölgelerine girebilmiştik. Nasıl tabiatla ilişkide olduklarını gözlemleyebilmiştik. Hayatları şimdiki zamanımızla çok tezat teşkil ediyor. Hâlâ bellerinde birer bıçak, ok ve yay ile hayatlarını sürdürüyorlar. Bunu çok geniş bir alanda sürekli gezerek yapıyorlar. Onlar için en önemli şey yiyecek bulma ve barınma. Aslında bizim hayatımızın temeli de bu değil mi? Nerede yiyecek buluyorsak, nerede barınabiliyorsak, orada yaşayabiliyoruz. Biz biraz daha bunu modernize ettik. Onlar ilkel halde bizden daha mutlu olarak hayatlarını sürdürebiliyorlar. Ama bir ağaç sayesinde… Her ağaç türünü ateş yakmak için kullanamazsınız. Eline odunu alan ateş yakamaz. Dört gün boyunca ateş yakabilecekleri bir ağacı bulmak için yol katediyorlar. Tolga (Ürkmezgil) ile birlikte davetlerini kabul etseydik on gün boyunca onlarla ormanda ava çıkacaktık ve avladıklarımızla ve ormanda bulduğumuz yiyeceklerle yaşayacak, geride kalanlara da yiyecek getirecektik. O derece kendilerine güveniyorlar. İlk insanlardan bu yana hayatlarını bu şekilde sürdürebiliyorlar.”
Tolga Ürkmezgil: “Tabiata verdiğimiz önem ve değer ile gelecek nesilleri ve işimizi koruyabiliriz”
Fuarda görüşlerini aldığımız Promat Basım A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Ürkmezgil, fuarda tanıtımını yaptıkları ambalaj çözümleri ve Avrasya Ambalaj İstanbul 2019’un performansı hakkında görüşlerini şöyle açıklıyor:
Genel olarak vermek istediğimiz fikir, tüm insanlık yaşam için gayret içinde. Ve bu gayret içinde hepimiz ne yazık ki maddesel verilere çok takılmış durumdayız. İşlerimizin başarılı olması için gerekenleri yaparken dünya için, çocuklarımız için ne yapıyoruz, ne yapabiliriz; bakmamız gerekiyor. Tabiata verdiğimiz önem ve değer ile gelecek nesilleri ve işimizi koruyabiliriz. Aksi takdirde dünyanın var olmadığı, sağlıklı nefes alıp, çocuklarımızla sağlıklı ilişkiler kurmadığımız takdirde pek tahmin edilemeyen bir sonla karşılaşabiliriz ve bu son hiçbir varlığın hoşuna gitmeyecektir.
Matbaacılık alanındayız ve ham maddemiz kâğıt ve tabii ki ağaç önemli faktör. Genel bilginin aksine doğal ormanlar uzun süredir kâğıt üretiminde kullanılmıyor. Birçok büyük üretici kâğıt ham maddesi için özel üretilmiş ağaç türlerini özel olarak yetiştirerek tabiata zarar vermeden üretim yapıyor. Yani mesleğimiz doğru yapıldığı takdirde tabiata zararlı değil. Biz bunu anlatmak istedik ve kurum olarak tabiata verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak da uzun zaman önce başladığımız projemizin tanıtımını yaptık. Amacımız dünyada ve ülkemizde bilinçsiz ağaç kesimini önlemekti. Bu proje kapsamında kesilmek üzere olan, kurtardığımız hayli yaşlı zeytin ağacımızı baş konuğumuz olarak misafir ettik. Hemen sonrasında doğru yöntemlerle ve kesinlikle zarar görmeden ana toprağına kavuştu.
“Tabiatımız ve ağaç kişisel olarak ve kurumsal olarak birinci önceliğimiz. Olmadan var olamayacağımızı biliyor ve bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz”
Promat 30 yıldır sektörün öncü kuruluşlarından biri. Birçok ilke imza attı, atmaya devam ediyor. Kuruluşumuzun henüz ilk yılında Türkiye’ye ilk kez 4 renkli sıfır makina kazandırmış bir matbaa. Aynı zamanda tamamen matbaacılık için dizayn ilk binayı 1995 yılında hayata geçirdi. İlkler bununla da bitmedi. Kazakistan Almaty şehrine tam entegre, ülkenin en büyük matbaasını çalışanlarıyla birlikte 2006’da ihraç etmiştir. Bu bildiğim kadarıyla halen yapılmamış bir matbaa işletme ihracatıdır. Yine tamamen kendi projelerimiz ve eklenen iş kolumuz için dizayn edip inşa ettirdiğimiz 25 bin metre karelik Promat matbaa üssünde dönemin en büyük fuarlarından birinde en yüksek tutarlı alımı yaparak Türkiye’ye aynı anda iki adet sıfır web ofset ve tüm ciltleme hattını getirdik. Yıllar geçti, tabii sektörün ve ülkenin ihtiyacı olan ambalaj alanında yatırımımızı gerçekleştirdik. Bizim için çok değerli ve gelecek öngördüğümüz ambalaj alanında yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Amacımız bu alanda da sektörün öncü kurumlarından olmak.”