Yaklaşık yarım asırlık deneyimini yeni teknolojinin kalite ve maliyet avantajlarıyla birleştiren matbaa, kaliteli yayın pazarına ve ihracata odaklanıyor
Ankara’nın köklü ve istikrarlı büyüyen matbaalarından Güngörler Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti., Ryobi MHI Türkiye Temsilcisi Mitra A.Ş. ve Ankara Bölge Bayii Bilgimak Ltd. Şti. kanalıyla yatırım yaptığı ve altı ayı aşkın bir süredir kullandığı RMGT 970 4 renk ofset baskı makinesinden çok memnun. Ağırlıklı olarak yayın sektörüne ve ajanslara hizmet veren firma, yeni makinesinin baskı kalitesinin yanında üretimde sağladığı maliyet avantajlarını kullanarak bir yandan iç pazardaki kalite beklentisi yüksek yayıncıların işlerine, diğer yandan ihracata odaklanıyor. İvedik Mahallesi’ndeki tesisi, 2000 metre kare kullanım alanına sahip olan firma, 40 kişilik kadrosuyla hizmet veriyor.
Bir aile şirketi olan Güngörler Matbaacılık’ta Serkan Körgüt ve Bilgimak Ltd. Şti.’nin sahibi Ertan Kılıç ile yatırımın hikayesini ve matbaanın üretimine neler kattığını konuştuk.
Güngörler Matbaacılık 1975’ten beri sektörde
- Serkan Bey, Güngörler Matbaacılık Ltd. Şti.’nin tarihçesini kısaca anlatır mısınız?
Babam Sedat Körgüt 1975 cilt atölyesi kurarak sektöre girmiş. Resmi dairelerin cilt taleplerinin çok olduğu bir dönemde, ağırlıklı olarak kamu kurumlarının işlerini yapıyorlardı. 1990 yılında bir tipo baskı makinesiyle baskı serüvenimiz başladı. 1997 – 98 yıllarında ben de dahil oldum, zaten Amerika’da üniversitede okuduğum bir dönem dışında, hep bir aile şirketi olan matbaada babamın yanındaydım. Baskı işleri artınca resmi dairelerle daha detaylı işlere girmeye başladık.
2001 yılında matbaanın yönetimini devraldım ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde Matbaacılar Sitesi’ndeki kendi yerimize geldik. Heidelberg (pompalı) ve kazanlı baskı makinelerimiz vardı ve grafik – tasarım mezunu olduğum için bir ajans gibi çalışıyor, hatta dışarıya iş veriyorduk. 2010 yılında üniversiteden mezun olan kardeşim, Makine Mühendisi Gökhan Körgüt de gelince, gücümüz ve iş yapma kabiliyetimiz daha da artmış olarak yolumuza devam ettik. Zamanla kendi makinelerimizle baskı taleplerine yanıt veremeyecek duruma geldik ve işleri nazımızı çeken üç dört matbaada bastırmaya başladık. Bir noktada dışarıya verdiğimiz işler öyle arttı ki iş verdiğimiz matbaalar ağırlıklı olarak bize çalışmaya başladılar.
2015 yılında ilk dört renk makinemizi, sıfıra yakın, çok temiz bir Roland 700 baskı makinesi aldık. CIP sistemleri ve diğer donanımlarıyla Ankara’da benzeri çok az, çok özel bir makineydi. Bugünkü yerimize geçtik. O güne kadar en iyi kim baskı yapıyorsa işlerimi o matbaalarda bastırmıştım. Müşterileri belirli bir kaliteye alıştırmıştık. Baskı ve ardından mücellit makinelerini de o kaliteye göre seçtik ve böylece 2015 yılında kapsamlı bir hamle ile çok renkli ofset serüvenimiz başlamış oldu. Daha önce ajans gibi çalıştığımız ve ajansların sıkıntılarını bildiğimiz için o sıkıntıları aşabileceğimiz bir tesis kurduk. Hatta ajanslar için bir oda tahsis ettik ve oradan müşterilerini ağırlamalarını sağladık. Zaman zaman bizi arayan müşterilerine ajans çalışanı gibi yanıt verdi ve işlerinin aksamamasını sağladık. Dört beş ajansla çok düzenli bir çalışma sürecimiz oldu.
Bu süreçte yatırımlarımız artmaya devam etti. Dört renk makine yanına iki renk bir baskı makinesi aldık, mücellithaneye hat aldık. Makine yatırımları artarken iş yerimizi 1000 metre kareden 2000 metre kareye çıkardık. Haliyle yavaş yavaş yayıncılar bizi çağırmaya başladılar. Yayıncıların tamamının beklentisi ucuz iş bastırmaktı. Biz de bu talebi baskı kalitemizden ödün vermeden yerine getirmek için yeni makine yatırımı yapmaya karar verdik.
RMGT’nin kâğıt, kalıp, enerji tasarrufu sağlaması ve kağıt beslemede Mitsubishi aparatı olması tercih nedeni…
- Makine yatırımını salt kalite talebi mi tetikledi?
Kalite olarak zaten birçok matbaanın çok üzerindeydik. Makine parkımız talebe yetmemeye başladı. Makine arayış sürecimiz başladı. Bu arada aklımdan geçen sekiz renk bir makineydi. Yayınlar için idealdi. Hem ajansın hem de yayıncıların işlerini ayrı makinelerde basabilecektik. İlk makinedeki gibi bir yıl boyunca araştırdım, inceledim; sonunda yolumuz Mitra A.Ş. ile kesişti.
- Aklınızda yine ikinci el bir makine mi vardı? RMGT’ye nasıl karar verdiniz? Hangi özellikleri sizi etkiledi?
İkinci el de olsa eski bir makine almayız. İlk makinemiz de 28 milyon baskıdaydı. Kurulu dört renk ve iki renk makinelerimiz Roland markaydı ve yine Manroland 8 renk bir makine arayışındaydık. Ama son iki senede yaşadığımız bu elektrik sıkıntısı, elektrik faturalarının maaş giderlerini geride bırakması bizi farklı arayışlara yöneltti. Biz bu döneme kadar elektrik maliyetlerine hiç bakmazdık. Bir buçuk yıl öncesine kadar, en büyük giderimiz maaşlardı. Bugün elektrik maliyeti iş gücü maliyetini geçti. Birçok yeni ajans ve yayıncı bizimle çalışmak istiyordu ama fiyatımız yüksek kalıyordu. Yeni müşteriler hem kalite hem uygun fiyat istiyorlardı. Hal böyle olunca kalitemizden ödün vermeden bu açığı kapatacak bir makine almamız lazımdı.
- Elektrik maliyeti daha mı düşük?
Çalıştığımız danışman bir firmanın önerisiyle bu makineyi Almanya’da altı ay inceledik. Sonra Ömer Bey (Bozoğlu, Mitra A.Ş.) sürece dahil oldu ve görüştük. Bize çok yardımcı oldu. Gerek makinenin elektrik sarfiyatı gerek kalıp ebadı avantajlı geldi. Zaten diğer iki makinemiz 70 x100 ebatlı. Bu makine 66 x 96 cm ebadında ve işimizin %70-80’i 64 x 90 ebatlı ve daha düşük. Dolayısıyla yayın sektöründe rekabet edebilmek için kâğıt, kalıp ve enerji tasarrufu ön plana çıkıyor.
Bu makineyi seçmemizdeki en büyük etkenlerden biri de beslemede Mitsubishi aparatı kullanması. Diğer makinelerde yaşadığımız en büyük sıkıntı makinenin kâğıt seçmesiydi. Bu makine bizi yanıltmadı.
- Ne zaman kuruldu? Performansından ve satış sonrası hizmetten memnun musunuz?
Mayıs ayında, sezon başı olduğundan biraz da benim sıkıştırmamla çok hızlı bir kurulum gerçekleştirildi ve on gün içinde baskıya girdik. Yaklaşık altı aydır sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Makineden çok memnunum. Tesiste elektrik için güç arttırımı yaptıracaktık, yaptırmamıza gerek kalmadı. Beklediğimizden daha düşük bir elektrik tüketimi var. Enerji tasarrufunun %20 olduğunu söylüyorlar ama birçok makine ile karşılaştırdım, daha fazla elektrik tasarrufu var. Zaten teknolojisinden, işin kalitesinden söz etmeye gerek yok. Ne olursa olsun, Mitsubishi ve Ryobi gibi ikisi de yıllardır bilinen iki firmanın birleşiminin ürünü bir makineden tedirgin olmamız için bir neden yoktu, şu ana kadar bir sorun çıkmadı.
“Bazı yayınevleri RMGT’yi aldığımız için bizimle iletişime geçtiler”
- Servis ihtiyacınız oldu mu?
Doğrusu servis ihtiyacımız olmadı. Bu modelde Türkiye’de ilk makine olduğundan Mitra A.Ş. de yakından takip ediyor ve bu da bizi rahatlatıyor.
- Bu makine yatırımı vizyonunuzda değişiklik yarattı mı?
Türkiye’de makine parkınıza önem verilmiyor, müşteri gelip sadece sizinle fiyat görüşüyor. Hangi makine ile bastığınızla pek ilgilenmiyor. Ama yurt dışı firmalar öyle değil. Kaç model makine ile baskı yaptığınıza, ne kadar temiz bir makine ile bastığınızı, nasıl bir mürekkep kullandığınızla yakından ilgileniyorlar. Bazı yayınevleri bu makineyi aldığımız için bizimle iletişime geçtiler.
- Bundan sonra yine ofsette mi devam edeceksiniz? Dijital ile destekleme düşünceniz var mı?
İki yıl önce bir yol ayrımına gelmiş, dijital baskı makinesi yatırımı da düşünmüştük. Ama baktık ki Ankara’da ofsette daha büyük bir açık var. Hakkıyla ofset baskı yapan matbaa sayısı az. Bu yüzden ofsette kalmaya karar verdik ve şimdilik dijital düşünmüyoruz.
- Yayın sektöründe kaç müşteriniz var? Süreli yayınlar da var mı?
Aktif olarak 10-15 yayıncı ile çalışıyoruz. Süreli yayınlar da var. Ama tirajlar çok düştü.
Hedef ihracatı artırmak
- İhracatı arttırmak için fuarlara katılıyor musunuz? Pazarlama faaliyetiniz var mı?
Katılımcı ve ziyaretçi olarak bulunduğumuz yurt dışı fuarlar var. Bu süreç iki sene önce başladı.
İhracatımızı arttırmak için gelecekte 8 renk bir RMGT baskı makinesi alma planımız var. Ama o bu tesise sığmayacak. Onun için bekleme durumundayız.