Turgut Karcı / İmeks Dış Ticaret ve Müm. Ltd. Şti. Satış Müdürü
Dijital baskı, baskı üretiminin artık vazgeçilmezi haline geldi. Dijital baskı yatırımlarının tercih edilmesinde maliyet, hızlı teslimat, görsel ve dokunsal farklılık talepleri, değişken baskı gibi çeşitli faktörler varken, bu faktörlerin altında yatan ana neden ve oluşan en büyük beklenti, hizmet kalitesini artırması oldu. Sektörel ve ürünsel bazda, kalite beklentisini karşılayabildiği ölçüde kendine yer edindi.
Buradaki ‘kalite’ kavramı elbette sadece baskı kalitesini ifade etmiyor. Farklı ürünlerin farklı sektörlerde kullanımı esnasında, ürünler bulundukları şartlara göre bir ‘değer zinciri’ ne dahil olmak durumundadır. Temel bir örnek olarak çok kaliteli bir baskının soğuk hava zincirinde veya sıcak iklimlerde nakliyesi esnasında akmaması veya uçmaması beklentisi, kalite kavramının sadece baskı kalitesi ile sınırlanmadığı anlamına gelmektedir.
Günümüzde dijital baskı; katalog, broşür, kitap, kullanma kılavuzu gibi ürünleri içeren ticari matbaacılık; etiket, esnek ambalaj, karton ambalaj alanlarında ve bazı spesifik alanlarda kullanılmaktadır. Hem inkjet hem de tonerli sistemlerin, bahsi geçen hemen her alanda yer aldığını görmekteyiz. Elbette her sistemin kendine göre kullanım avantaj-dezavantajı ve yeterlilikleri bulunmaktadır. Tonerli sistemlerden kuru tonerli sistemlerin, oluşan sıcaklık nedeniyle özellikle ince gramaj plastik bazlı malzemelerde baskı esnasında, kâğıt ürünlerde ise baskı sonrası ve nihai üründe beklenen kaliteyi oluşturamaması kısıtları varken; sıvı tonerli sistemlerin, malzemelerde tutunma kısıtı mevcuttur. Sıvı tonerli sistemler bu durumu baskı öncesi lak-primer kullanımı ile aşabilmektedir. Bunların yanında tonerli sistemlerin tamamı yapısı gereği, sisteminin içinde baskı ya da fırın merdanesinde bir şekilde malzemeye temas ederek temaslı baskı gerçekleştirmesi sebebiyle ömürlü sarf malzemeler içerir. Tonerin yanında kullanılan ömürlü parçaların olması, tüm sistemin parçalar halinde maliyetinin olmasını gerektirir. Parçalar halinde gelişen maliyet yönetiminin, kullanıcı tarafından yapılması yerine, click-kopya başı ücreti denilen baskı başı birim ücretlendirme metodu üreticiler tarafından kullanılmaktadır. Inkjet ise kullanım alanına bağlı olarak ve yaygın olarak su bazlı veya UV mürekkep kullanarak mürekkep püskürtme sistemi ile malzemeye temassız baskı gerçekleştirir. Bu nedenle, özellikle endüstriyel seviyede, sistemle ilgili oluşan beklenti, değişime ihtiyaç duyan sarf malzemelerinin az olmasıdır. Bu şekilde oluşan en önemli sarf, miktar bazında satın alınan mürekkepten sonra baskı kafalarıdır. Ancak endüstriyel seviyede olması gereken de endüstriyel baskı kafası kullanımı ile bu değişim ihtiyacının asgari düzeyde olmasıdır. Inkjet ve toner sistemlerin genel mantığı bu şekilde işlemekte ve kabul görmektedir.
Matbaa alanında düşük ve orta-düşük üretim hacimlerine sahip işletmelerde, hem yatırım maliyetinin nispeten uygun olması hem de baskı ihtiyaçlarına bağlı olarak baskı maliyetlerinin nispeten uygun olması sebebiyle, kuru tonerli sistemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Matbaada sıvı tonerli sistemlerin kullanımı, toplam sahip olma maliyeti, kuru tonerli sistemlere göre daha yüksek olduğundan, zaman içinde daha spesifik işlerin olduğu işletmelerde kabul görmüştür. Yine matbaa alanında orta ve orta yüksek hacimli işler ile tüm işlerin oluşturduğu yüksek hacim üretim ihtiyacı olan üreticilerde su-bazlı inkjet üretim sistemleri tercih edilmektedir. Sistem yatırımının yüksek olmasına karşı, birim baskı maliyetinin düşük olması ve yüksek hacim sebebiyle toplam sahip olma maliyetinin daha düşük olması, inkjet yatırımı yapılmasına elverişli bir zemin oluşturmaktadır. Bu yüksek hacimlere sahip işletmelerde temaslı toner sistemler yerine, yüksek üretkenliği sayesinde yüksek hacim üretimi gerçekleştirebilen inkjet sistemlerin kullanımı daha anlamlı hale gelmektedir.
Karton ve esnek ambalaj tarafında kısıtlı sayıda model toner ve inkjet sistemleri makine üreticileri tarafından arz edilmektedir. Ancak hem global bazda bazı üretim kısıtları hem de ülkemize adaptasyonu konusundaki diğer çeşitli kısıtlar sebebiyle yaygın kullanımı mevcut olamamaktadır.
Günümüzde etiket baskı üretimi tarafında kabul gören durum ise artık daha belirgin haldedir. Bu alanda en yaygın kullanım, sıvı toner ve UV inkjet sistemlerdir. Baskı üreticileri olan etiket matbaaları, işin ihtiyacı doğrultusunda sisteme karar vermektedirler. Dokulu kâğıtlar ve ince gramaj plastik bazlı işlerin baskı üretimi sıvı tonerli sistemlerde kabul görürken toplam sahip olma ve esnek üretim kabiliyetleri sebebiyle UV inkjet kabul görmektedir. Ancak buradan çıkan sonuç, her UV inkjet sistem bu şekildedir anlamına gelmemektedir. Kullanım esnasında, baskı kafalarının yönetimi ile mürekkep baskı gerçek maliyetleri sonucu ortaya çıkan toplam sahip olma maliyet analizinin iyi yapılması gerekmektedir. UV inkjetten beklenen esneklik ile kullanım esnasında görülecek esneklik analizinin de iyi yapılması gerekmektedir. Esnek üretim ve üretimde asgari seviyede sorun hedefi, yani dijitalin üretimdeki hayatımızı kolaylaştırması doğal beklentisi sebebiyle yapılacak yatırımların iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye Distribütörü olarak satış ve satış sonrası hizmetlerini gerçekleştirdiğimiz Hanglobal Labstar 330S UV inkjet etiket dijital baskı makineleri artık etiket konusunda bilinen kısıtlamaları aşmış durumdadır. İster ince gramaj plastik bazlı ister dokulu isterse kalın ve oldukça rigid sayılabilecek lamine bobin malzemelerde baskı üretimini zorluk yaşamadan gerçekleştirmektedir. Bunun yanında dakikada 50 metre hıza kadar yüksek hızlı üretimi ve bakım kolaylığı sayesinde gerçekleşen yüksek seviyede üretkenliği; yüksek baskı kalitesinden taviz vermeden sunmaktadır. CMYK ve Beyaz renklerin yanında Yeşil, Oranj ve Violet renk seçenekleri sayesinde etiket üretiminde Pantone renklerde yüksek bir başarı elde eder. Bu başarıyı ise, gelişmiş soğutucu-chiller ekipmanının desteği ve baskı kafalarının sabit yönetimi ile üretim esnasında sağladığı standardizasyon sayesinde korumaktadır.
Inkjet standart renk baskısına ek olarak; Aralık 2023’te Şanghay’da gerçekleştirilen Labelexpo Asya Fuarı‘nda da bizzat canlı görme fırsatı yakaladığımız satışına başlanan Labstar 330S Hybrid modeliyle de artık yüksek katma değerli üretimi sunuyor. Hibrit modelinde flekso kasasına entegre edilip bütünleştirilmiş bir ‘Digital Print Unit – Dijital Baskı Ünitesi’ bulunuyor. Bu dizilime, DBU’dan önce ya da sonra istenilen adette ve bağımsız çift servo motorlu; yarı ve tam çalışabilen rotatif flekso üniteleri, yarı rotatif kesim ünitesi, soğuk yaldız aparatı, arka baskılar için döndürme çubuğu aparatı eklenebiliyor. Bu ünitelere ek olarak DBU’nun içine çift sıra (iki renk yerine) konumlandırılabilen ‘Dijital Spot Lak’ (DSL) bulunuyor. İster DSL ile spot lak uygulamaları ister DSL’den sonra (DBU’dan sonra) ile bir ‘Hotfoil Unit – sıcak yaldız blanket merdane ünitesi’ konulması ile ‘Dijital Kabartma Yaldız’ uygulaması yapılabilir. Bu sayede hem spot lak hem de kabartma yaldız uygulaması, tamamen dijital olarak -herhangi bir kalıp kullanmadan- gerçekleştirilebilir. İsterse bu şekilde dijital baskılar kişiselleştirebilir örnek olarak her bir baskıya ayrı isim yazılabilir.
Bu kadar uygulama çeşitliliği içinde inkjet için gelişim de devam etmektedir. Üretim seviyelerinin yeterli bir seviyeye gelmesi ve maliyetlerin asgariye inmesi sayesinde inkjet baskı ürünlerindeki kullanım yaygınlığının artması kaçınılmazdır. Bu durum oluşurken firmaların stratejileri ve bu doğrultudaki hedefleri önem kazanmaktadır. Gerçekçi hedeflere, ancak doğru stratejiler ile ulaşılabilir. Bu nedenle etiket üreticilerinin değerlendirmelerinde sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek hareket etmeleri gerekmektedir.