drupa 2024’ü önceki drupa fuarları ile kıyaslayan Turan İşcan, fuarın kabuk değiştirmiş olduğunu vurguluyor. “Hem makine sayısı olarak hem de katılımcı olarak drupa 2024’ün biraz daha alt seviyede olduğunu söyleyebilirim” diyen İşcan, şöyle devam ediyor:
“Bunun birçok sebebi olabilir. Ben onlara bakmıyorum, çünkü neticeye bakmak lazım. Bir kere drupa deyince matbaacılık ve ambalaj sektöründe bir dönüm noktası, bir dönemin başlangıcı olarak anlaşılıyor. Bu drupa’da daha çok dijitalleşmenin ön plana çıktığını, sektörün daha çok ambalaja kaydığını, matbaacılık ve yayıncılığa yönelik makinacılığın artık gruplaşarak bölündüğünü, büyük firmaların birleşme noktasına geldiğini gözlemledim. Çünkü o firmalar da eğer dijitalleşmeye ayak uyduramadılar ise zamanla yok olmaya mahkum olurlar ya da dükkana kilit vurmak zorunda kalırlar.”
Fuarda otomatik sıvama makinesi sergilediklerini belirten Turan İşcan, makinenin özelliklerini şöyle açıklıyor:
“Birçok aksamı tamamen millileştirilmiş bir makine, gayet hızlı, yeni jenerasyon, akıllı ve bir çok emsalinin üstünde, Avrupa’da da gittikçe yaygınlaşan bir markadan, ISCANEX’ten bahsediyorum.
Makinemiz % 50 oranında yerli, konveyörü ve bazı aksamları tamamen biz yapıyoruz. Diğer aksamlarda yapılabilecek durumda ama artık dünya düzeni böyle. Makinamıza kendi markamızı vuruyorsak kendimize has imzaları taşıması lazım, onu yapıyoruz.
Yıllardır imalatını yaptığımız Topkapı grubu burada. Belki Türkiye’nin en çok satan sıvama makinasıyla ve hidrolik grubunu temsilen hidrolik pres de getirdik. Dünya sahnesindeyiz. Dünyadan amacımız zaten Türkiye’den gelen misafirlere bakın biz buradayız demek değil. Amacımız hem Avrupa’da biz de buradayız, biz de varız demek. Ki hatırı sayılır firmaların arasında biz de 10. Salonda 60 metre karelik bir standımızla yerimizi aldığımıza göre demek ki kendimize güveniyoruz.”
Fuarda daha çok İtalya, Portekiz, Güney Afrika ve Balkan ülkelerinden ziyaretçiler ile görüştüklerini belirten İşcan, ziyaretçilerle görüşmelerini şöyle yorumluyor:
“Almanya’ya da makine verdik ama Alman müşteriler kendilerinden olmayan insanlara karşı biraz çekinceli hareket ediyorlar. Almanya’da doğrudan bir Almana mal satabilmemiz gerçekten zor, bunu başaran Türk arkadaşları gerçekten tebrik ediyorum.
Fuarda amacımız alakadar olduğumuz yabancı sayısını ikiye katlamak. Bu fuardan 10 ciddi yabancı müşteri alırsak ve onlarla ilişkileri fuar sonrasında da devam ettirebilirsek bu bizim için çok büyük bir kazanç olacak.
drupa’ya katılan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Türkiye’yi yüz akıyla temsil ediyoruz. Ancak şu da bir gerçek. Dünyada ağırlıkların ve bazı merkezlerin değiştiği bir dönemde Türkiye’de bu fırsatı yakalamalı ve kendi fuarımızı daha da zenginleştirmeliyiz. Bunu yapabilecek gücümüz ve pozisyonumuz var. Yeter ki muhataplarımız üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirsinler.”