“En önemli hedeflerimizden biri meslek liselilerimizden sektöre olan ilgi ve alakanın artması, daha çok mezunun sektörde istihdam edilmesi olacak”
Sektörün nitelikli eleman sorunu gündemde hep üst sıralarda ve birçok firmanın yatırımlarını, gelecek planlarını etkileyen bir boyut kazanıyor. Basım Sanayi Eğitim Vakfı, kuruluşundan bu yana faaliyetlerini sektöre eğitimli, kalifiye elemanlar kazandırmaya adamış bir sivil toplum kuruluşu. Geçen yıl yapılan genel kurul sonrasında daha etkin ve yaygın iş birliği ve çalışmalar için kolları sıvayan yeni yönetim kurulunun başkanlığını üstlenen Murat Demir, BASEV’in çalışmaları ve yol haritasıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
- BASEV’in daha geniş bir kesimi kapsamasına dönük çabaları, eğitime destek faaliyetleri ve kurumlar arası iş birliğine yönelik girişimleri arttı. Yönetime talip olurken hedeflediklerinizle geldiğiniz noktayı ve kazanımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
BASEV’de pandemi döneminde başlayan ve sonrasında devam eden sektör paydaşları ile iletişim konusunda bir yavaşlama, bir soğuma vardı. İlk hedefimiz tekrar BASEV’i, sektörün ilk ve tek vakfını layık olduğu yere, yani sektörün tam merkezine çekmekti. BASEV’i daha görünür, daha konuşulur yapmaktı. Bu konuda hedeflerimizi yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Bir yandan Ankara Anıtkabir ziyareti, Cumhuriyet Balosu, BASEV İftarı gibi etkinlikler yaparken diğer taraftan sektördeki tüm paydaşlara, BASEV sponsprlarına, yüksek ve orta öğrenim kurumlarına art arda ziyaretler yaptık. BASEV’i sektörde daha görünür kıldık.
- Bundan sonraki kısa ve uzun dönemli hedefleriniz neler, hangi adımları atacaksınız, sırada neler var? Yılın ikinci yarısında, sezonla birlikte BASEV’in yol haritasında neler var?
En önemli hedeflerimizden biri meslek liselilerimizden sektöre olan ilgi ve alakanın artması, daha çok mezunun sektörde istihdam edilmesi olacaktır. Genel olarak ülkemiz sanayisinde ve basım sektörü olarak bizim de en büyük ihtiyaçlarımızın başında nitelikli ara eleman geliyor. Fakat maalesef meslek liselerimizden kariyer için basım sektörünü tercih etme oranı şu için %10’nun altında. Yılın ikinci yarısında Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanlığı ile BASPÖ (Basım Sektörü Proje Öğrencisi) projesini hayata geçiriyoruz. Meslek liselerinin son sınıflarında seçilen, sektörde kalma konusunda irade gösteren gençlerin özel bir eğitim ve mentörlük programı ile proje ortağı firmalarda stajlarını yapmalarını sağlayacağız. Daha sonra da bu firmalarda kariyerlerini devam etmelerini teşvik edeceğiz.
- BASEV önümüzdeki süreçte Anadolu’da daha etkin olacak mı? Üye tabanınız için neler yapacaksınız? Anadolu’daki basım işletmeleri ile nasıl iletişim kurmayı planlıyorsunuz?
Ankara, İzmir, Eskişehir bizim için öncelik verdiğimiz iller; özellikle Ankara’da çok gelişmiş bir basım sanayii var, gerçekten endüstiyel ölçekte çalışan çok büyük firmalar var. Ankara’yı çok önemsiyoruz, geçen sene Yönetim Kurulu olarak bir ziyaret gerçekleştirdik ve çok güzel geri dönüşler aldık, yeni mütevelliler kazandık. Bu sene amacımız Ankara’ya ikinci bir ziyaret yapmak, Marmara Üniversitesi Basım Teknolojilerinde öğretim üyelerinin kafilemize katılması ve Ankara Sanayi Odası ile iş birliği ile Ankara’daki matbaacılara bir eğitim vermek olacak.
- BASEV’in hedeflerini gerçekleştirmesi için sektör firmalarından aldığı desteği nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün birlikte gelişmesi ve etkinliğinin artması için firmalardan beklentileriniz neler?
Bu konu benim gerçekten kanayan yaram. Sivil koplum kuruluşlarında çalışmak gerçekten gönül işi, karşılıksız hizmet işi. Elimden geldiği kadar, vaktimin yettiği kadar sektör için, ülkemiz için doğru olduğuna inandığım işleri yapıyorum. Gençlerimize meslek kazandırmaya, onlara eğitim hayatında destek olmaya çalışıyoruz. Sektördeki tedarikçi firmalardan belli oranda destek alıyoruz, birçok aktivitemizi onların sponsorluğu ile yapıyoruz. Fakat sektör firmalarından yeteri kadar ne maddi ne de manevi destek alıyoruz, en çok üzüldüğüm konuların başında bu durum geliyor. Bu işi kişisel çıkar, şan şöhret için yapmıyorum, üyesi olmaktan gurur duyduğum sektör için, babamdan miras mesleğim için yapıyorum ama meslektaşlarımı, utana sıkıla, sanki kendime istermiş gibi bir etkinliğe katılım, bir yemeğe davet gibi sebeplerden aradığımda olmadık bahaneler ile karşılaşıyorum. Tabii bana her zaman destek olan BASEV dostlarını tenzih ederim.
- Sekiz yıl aradan sonra drupa’da sektör bir araya geldi ve bir sinerji yarattı. Önümüzde Avrasya Ambalaj Fuarı da var. drupa basım sektörünün geleceğine nasıl bir projeksiyon tuttu, ne tür handikaplar ve fırsatlar var?
Çok güzel bir soru, teşekkür ederim. Bu seneki drupa fuarı bir devrimi değil ama değişimi gösterdi. Değişimin bir tarafında basım sektörüne makine tedariki sağlayan, teknoloji geliştiren firmalar var. Avrupa’da özellikle Almanya’da çok köklü bir geçmişi olan tabaka ofset baskı makinelerini bir kenara koyarsak ki burada hâlâ Almanya’nın ağırlığı devam ediyor. Diğer tüm alanlarda dijital baskıdan, fleksoya, baskı öncesinden, baskı sonrasına Çin ve Uzak Doğu firmalarının hızla arayı kapattıklarını ve de makine pazarından çok ciddi pay almaya başladıklarını gördük. Önümüzdeki dönem bu durum daha da belirgin olacaktır. Ofset baskı dışında tüm alanlarda, özellikle dijital baskıda Uzak Doğu makine tedarikinin ana merkezi olacaktır. Değişimin diğer tarafında da biz matbaalar varız, sadece ambalaj üretmeye odaklanmış ihtisaslaşmış matbaalar dışında tüm matbaaların konvansiyonel ve dijital baskının harmanlandığı hibrit bir sistemle ancak ayakta durabileceklerini düşünüyorum.