Fujifilm’in yeni ambalaj baskı makinesi Jet Press 790FP, İngiltere’deki ilk kulumundan canlı yayınla gösterildi
- Fujifim, Labelexpo’da geniş ürün yelpazesiyle yer aldı ve ekipman, yazılım ve malzeme tarafında en yeni çözümlerini tanıttı. Fujifilm Grafik Sistemler Türkiye Endüstriyel Baskı ve İş Geliştirme Müdürü Kerem Ege ve Satış Uzmanı Emre Soyuçen, fuarda sorularımızı yanıtladılar.
- Pandemi araya girdi, dört yıl aradan sonra Labelexpo tekrar kapılarını açtı. Bu yüzden artan bir sinerji beklentisi de vardı. Fujifilm için fuar nasıl geçiyor?
Kerem Ege: Fuar çok iyi oldu. Uzun bir aradan sonra ilk kez yapılmasının da etkisiyle gayet yoğun ve keyifli geçti. Fuar yerleşimi de çok iyi olmuş. Tüm dijital baskı makine üreticileri bir salonda, analog ve sonlandırma makine üreticileri toplu olarak kendi salonlarında ürünlerini tanıttılar ve gözlemlediğimiz kadarı ile müşteriler de keyifle fuarı dolaştılar.
- Fujifilm özellikle tonerli sistemler tarafında birkaç yıldır Türkiye’de aktif. Bu fuar bu sistemlerin daha fazla rağbet göreceği bir döneme tekabül ediyor. Fuarda neler sergileniyor, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Kerem Ege: Stantta Fujifilm’in Tonerli sistemlerinin yanı sıra, tamamlayıcı ekipman ve sarf malzemeleri dahil ambalaj sektöründeki tüm çözümleri sergileniyor. Fuarda ayrıca İngiltere’de kurulu su bazlı esnek ambalaj Jet Press FP790 model makinemiz ile canlı, birebir üretim demoları gerçekleştiriliyor. Fujifilm Jet Press FP 790 ambalaj makinemizin Avrupa’daki ilk kurulumu.
CtP klişeden flekso CtP makinesine, banyo makinesi dahil tüm ambalaj ürün grupları Labelexpo’da sergileniyor. Etiketçilerin kullandıkları UV yeni LED mürekkepler, ekonomik kürleme sistemleri tamamlayıcı diğer malzemeler ve tüm sarf malzemeleri sergileniyor. Fuarda standımızda ayrıca, flekso makinelerde değişken ve dijital dataların basılmasını sağlayarak, flekso makineyi hibrit bir makineye dönüştüren Printbar üniteleri de sergileniyor.
Jet Press 750 tabaka inkjet baskı makinelerimiz de Avrupa’da ambalaj sektöründe çokça kullanılıyor ama büyük makineler olduğundan fuara getiremedik ilgilenen müşterilerimiz ile baskı örnekleri üzerinden değerlendirme yapıp Belçika’daki demo merkezimizde yapılacak demoları planladık.
- Türkiye’den ziyaretçilerin sayısı ve ilgisini nasıl yorumluyorsunuz?
Emre Soyuçen: Fuar öncesinde etiket ambalaj sektöründen çok sayıda bilet, davetiye talebi almıştık. Uçakta da çok sayıda ziyaretçi gördük. Fuarda birçok makinenin Türk firmalarınca satın alındığını da gördük. Bu da aslında ülkemizin son teknolojiyi kendi bünyesine kattığını da gösteriyor. Bu konuda fuarların daha fazla öne çıktığını da görebiliyoruz. Bu anlamda Türkiye’den ziyaretçileri fuarda ve standımızda görmekten mutlu oluyoruz.
- Emre Bey, Fujifilm’e yeni katıldınız, sizi de tanıyalım; öz geçmişinizden de söz eder misiniz?
Emre Soyuçen: Sultanahmet Matbaa Meslek Lisesi ve Marmara Üniversitesi Matbaa Bölümü mezunuyum. Sektörün önde gelen firmalarında, Dyo (şimdiki Toyo) ve Hubergroup’ta satış temsilcisi olarak görev yaptım. Akabinde, beş yıl süreyle dijital baskı sektörüne hizmet veren Lidya Bilişim’de görev yaptım. İki buçuk yıl Sun Chemical’da çalıştıktan sonra Fujifilm Türkiye ailesine katıldım ve üç aydır burada görev yapıyorum.
- Daha çok malzeme tarafına mı yoğunlaşacaksınız?
Emre Soyuçen: Aslında ambalaj diyebiliriz. Ambalajı bölmek istemiyor, tek çatı altında düşünüyoruz. Tonerli, inkjet makineler, klişe, CtP, banyo ve analog üretim grupları olsun; hepsi birbirini çok etkileyen ekipman ve malzemeler. Bir müşteride artık birden fazla üretim çeşidinin olacağını düşünüyoruz.
Emre Soyuçen: “Geleceğin ambalaj için pozitif olduğunu düşünüyoruz”
- Geniş format da dahil edilebilir mi?
Emre Soyuçen: Kısmen de olsa, evet. Aslında düşündüğümüz şey endüstriyel baskıya yönelmekti. Ambalaj da endüstriyel baskının lokomotifi. Türkiye de bir ambalaj ülkesi. Çok ciddi anlamda yatırımlar yapılıyor, firmalar kendilerini geliştiriyorlar. Avrupa’da da hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşmış durumdayız. O yüzden geleceğin ambalaj için pozitif olduğunu düşünüyoruz. Hem ekibimizi hem de ürün gruplarımızı ambalaj tarafında ciddi anlamda geliştirmeye çalışıyoruz.
- Pandemiden dolayı ambalajlı ürün tüketimi arttı. Labelexpo da ambalaja yönelmeye başladı, bu fuarda bunu daha çok hissettim. Siz ne dersiniz?
Emre Soyuçen: Öyle olması gerekir çünkü artık tek bir ürünle gitmek zor oluyor. Matbaacılar etikete girmeye çalışıyorlar, etiketçiler ambalaja girmeye çalışıyorlar.
Bir kriz olduğunda ticari matbaacılık çok etkileniyor ama ambalaj ve etiket yola devam ediyor; bunu da yaşayarak gördüler. Dolayısıyla küçük, orta veya büyük işletme olsun, herkes evrilmeye çalışıyor. Bize de çok iş düşüyor. Fujifilm’in çok geniş bir ürün grubu var.
Aslında Fujifilm olarak sektörün önde gelen dijital baskı makine üreticileriyle globalde yapılan anlaşmalı iş ortaklarımıza dijital baskı kafaları ürettiğimizi de düşünürsek, pazarın %60’ına hükmediyoruz. Bu pek bilinen bir tarafımız değil. Ama dolaylı olarak da sektörde varız.
Fujifilm, Fuji Xerox’un tamamını bünyesine kattıktan sonra tonerli sistemlerle dijitaldeki portföyünü de tamamlamış oluyor…
Emre Soyuçen: Evet, artık sahada bunu anlatmamız lazım. Ama ben iyimserim. Ziyaretçiler de, hatta Türkiye’de karamsar konuşanlar bile burada iyimser konuşuyorlar. Rakiplerinin yatırım yaptıklarını, dünyadaki büyük firmaların hız kesmeden hem mevcut hem de dijital gibi yeni üretim sistemlerine yaptıkları yatırımları görenler kendilerini mevcut rekabet içinde doğru yere konumlandırmaya ve müşterilerine en iyi çözüm ortaklığını önermeye çalışıyorlar.